Oyunbaz Kumpanya

Jules Winnfield

Posted in Jules Winnfield, Pulp Fiction by Jaaaccckkk on Ağustos 28, 2010

Dünyanın En Güzel İkinci Tişörtü

Posted in Uncategorized by Jaaaccckkk on Ağustos 28, 2010

Hepsi bir yerde. Çok sevdim. Burada satılıyor.

Ateş Düştü Ocağıma

Posted in The William by Jaaaccckkk on Ağustos 28, 2010

Çok acaip bir “ocak”, The William. Tüketim, tüketim, tüketim…

Yeni Nesil Rol Yapma Oyunu

Posted in Dungeons and Dragons, Microsoft Surface, RPG by Jaaaccckkk on Ağustos 28, 2010

Microsoft, Dungeons&Dragons’u tablete sokmuş.Acaip güzel bir şey olmuş. İzleyelim…

Windows 95

Posted in Windows 95 by Jaaaccckkk on Ağustos 24, 2010

Üzerinden 15 (onbeş) yıl geçmiş punkam. Hatırlatayım dedim.

Pull Me Under

Posted in Dream Theater, Images and Words, Pull Me Under by Jaaaccckkk on Ağustos 24, 2010
Bu şarkıyla ilgili bir zamandır yazmak istiyordum. Hard Rock ve Heavy Metal’in epey bir tarzını yoğun bir şekilde dinlemiş bir kişi olaraktan Dream Theater hiçbir zaman sevdiğim gruplar arasında olmadı. Yeteri kadar da dinlememiş olabilirim gerçi, çok zorlamadım kendimi açıkçası. Ama deli gibi Metal dinlediğim zamanlardan bahsediyorum. Death’ten Progresive’e, Black Metal’den Thrash Metal’e, Doom Metal’den Nu Metal’e…
Hatta Pull Me Under’ı bile o dönem sevememiştim… 
Hemen belirteyim, bu adamların yetenekleriyle, iyiliği, kötülüğüyle alakalı ahkam kesmek aymazlıktır. Ama ben “sevmedim”.
 Aradan yıllar yıllar geçti (laf arasında büyümüşüz) ben artık eskiye nazaran çok daha az Metal dinliyorum. Ne dinlediğimi belki tahmin edersiniz ama ben yazının sonuna saklıyorum…
Punkam sen bunları biliyorsun zaten de bilmeyene de anlatmış olayım, söyleyeceklerime bir altyapı oluşturayım istedim. Burdan devam edeyim.
Pull Me Under gerçek bir şov, bir gövde gösterisi. Şarkıda birkaç farklı Metal türünden en güzide örnekleri görebiliyorsun. Bu parçaların her biri kendi türünün en saf, en rafine halleri ve kusursuz bir şekilde çalınıp, kusursuz bir şekilde birleştirilmişler…
Hani bazı şarkılar vardır, türüne aşinasındır ve şarkının belli zirvelerini, belli rifflerini tahmin edersin. Ya da bazı şarkılarda bir noktadan sonra “şöyle devam etse keşke” dersin.
Bu şarkıda bu beklentilerim ve isteklerimin hepsi tam bir şekilde karşılanıyor benim. “Şu noktada şöyle bir riff girse ne güzel olur, burda böyle bir solo olsa harika olur” diye düşündüğüm her şeyi tam olarak koymuşlar şarkıya. Bunu da belirttiğim gibi kusursuz bir şekilde yapmışlar.
İşin garip tarafı ise zamanında bu kadar sevdiğim türler arasında mükemmel bir gezintiye çıkaran bu şarkıyı o dönemde değil de; deli gibi Blues, hatta Delta Blues dinlediğim zamanlarda sevmiş olmam… Daha da garip olanı, sene olmuş 2010, ben Pull Me Under yazıyorum. Bu da bir değişik tabi.

Pull Me Under – Dream Theater (Images and Words – 1992)
http://www.4shared.com/embed/368475862/b0c02213

Malatyalı Yaşar Usta’nın Saim Bey’e İsyanı

Posted in Fabrikatör, Muazzam Ayar, Yaşar Usta by Jaaaccckkk on Ağustos 20, 2010

Tarihteki muazzam ayarlardan.
Bir efsane.

Let’s Dance

Posted in Nicholas Brothers by Jaaaccckkk on Ağustos 13, 2010

Tasarım

Posted in A Matter of Taste, Tasarım by Jaaaccckkk on Ağustos 13, 2010

A Matter of Taste… Orcinali burada

Holy Shit vs Holy Water

Posted in Holy Shit, Holy Water by Jaaaccckkk on Ağustos 13, 2010